
Bu sabah, çok erkenden, tan vakti uyanmak isabet oldu..
Mükemmel bir havaydı.. Günün güzel geçeceğinin müjdecisi gibiydi âdeta..
Bu hem bedene, hem ruha, hem de yüreğe iyi gelen bir şeydi..
Aşağı inince ilk işim, musluğu açıp hortumdan gelen suyu başımdan aşağı boca etmek oldu..
Yüz yıkanınca nasıl da açılır, nasıl da dirilip kendine geliverir insan..
Daha sonra saatlerdir suya hasret kalarak susamış bahçeye doğru tuttum hortumu..
Yaz sezonu daha kısıtlı veriyorlar suyu..
Geçici kuraklığına son verilen ağaçlar, çiçekler, türlü bitki, gülümseyiverdi aniden yüzüme..
Konuşup şükranlarını ifade etmek ister gibiydiler..
Toprak yumuşadı, kendine gelip canlandı yeniden..
Elma ağacından, olgunlaşan bir elmayı kopardım.. "Elmanın içine kurt düşmüştü..
İlaçlamayı ısrarlara karşın yapmadığım aklıma geliverdi..
Yıkayıp ön_kahvaltı niyetine biraz özenle yemeğe koyuldum..
İnsanın içine kurt düşmesine benzemezdi, farklıydı elmanın içinin kurtlanması..
Bilâkis, bu o elma ağacının elmalarının organik olduğunun tipik göstergesiydi..
Organik olmasa, üzerinde ve içeriğinde kimyasallar olsa ne işi vardı o kurdun, o elmada..
Bahçedeki dört tosbağam da sırayla uyanıp, canlanıp su kaplarına doğru koştular..
Az sonra onlara sunacağım, hazırladığım sürprizden habersizdiler..
Sakız kabağı dilimleri ile salatalık kabuklarından oluşan sebze kokteyliyle mükellef bir ziyafet çekecektim sevimli kapluşlara..
Toprağın o eşsiz kokusunu derin derin çektim içime, tâ ciğerimin en ücra noktasına kadar..
Burnuma o eski, pek âşina olduğum kokular çok yabancıydı artık..
O asfalt, beton, zift, katran, çimento, egzost, akşamdan kalma çöp koyteynırının çürümüş nesnelerinin sentezi olan o kokuyu artık hatırlamam olanaksızdı..
Bu mükemmeldi, olağanüstü bir duyguydu..
Çok sevdiğim sabahın bu erken vakitlerinin serinliği ne de hoştu..
Öğleye doğru müthiş bir sıcak hava dalgasının egemen olacağını biliyordum, okuduğum meteoroloji raporundan..
Yeniden soludum bir süre daha miss gibi temiz havayı..
Oksijeni içimde tutmalıydım, az_biraz sigara alışkanlığını ne yazık ki sürdüren biri olarak..
Az ötedeki komşumun toz pembe renkli balkonunun tavan iç çatalında yuva yapmış Kırlangıç ailesinin genç bir ferdi uçtu hemen yanıbaşımdan..
Önümde kısa bir zigzag çizdi havada, alçalarak..
"Merhaba" demek istemişti, ya da bir sabah selâmı beklediğimden olacak, belki de bana öyle gelmişti..
Dudaklarımdan bir "merhaba" döküldü yine de..
Duysun ya da duymasın o an sesimi..
Süratle uçup gitti, gözden kayboluverdi hemen..
Ailenin diğer fertleri yuvada olmalıydı.. Bir ikisinin sesi geliyordu..
Arkadaki koruluktan ise sıcak geçen dünün yorgunluğu gece serinliği bile işe yaramadığından sesine yansımış birkaç Ağustos böceğinin sesi karışıyordu uzaktan gelen sabah ezanının sesine..
Çamın dallarında yeni oluşan henüz yeşil ve sert olan reçineli genç kozalakları günde iki öğün afiyetle yemeğe koşan koru sâkini sincap çift (kardeşler sanırım) ise henüz yoktu ortalıklarda.. Büyük olasılıkla, kozalak partisi için öğle saatlerini tercih edeceklerdi yine..
Tüm bunlar, aslında sıradan şeylerdi belki yaşamda..
Ancak koca kent yaşamında eksikliği daima hissedilir derecede gitgide artan, çoğu kez özlenebilecek, doğal ritüeliydi hayatın..
Zaman su gibi, rüzgar gibi büyük bir hızla akıp geçerken bu ritüelin bir dönüp farkına varabilmek, bana hep lüks, bir ayrıcalık gibi gelmiştir..
Doğanın içindeki büyüklü küçüklü tüm canlıları hissetmenin, onların telaşlı, koşuşturmalı yaşamlarını izlemenin keyfi, tadı bir başkadır..
Onların verdiği yaşam mücadelesi bizimkinden kat kat fazlaydı aslında..
Çocuklarının karnını doyurmak zorunda olan bir canlı ananın, çöplerin içinde yiyecek aradığına kaç kez tanık olmuşuzdur..
Ademoğlu'nun dikkatsizliği ve hoyratlığı bazan onların fayda değil zarar görmesine de neden olur..
Açıkta bırakılmış bir poşet içerisindeki ekşiyip, bozulmuş, kontamine hale gelmiş zehirli bir yiyecek maddesi örneğin..
**
Bunları düşünürken bizim Kâhya (dost köpeğimiz) mamasını gecenin serinliğinde yiyerek tüketmeşti.. Az önce hortumla kabına doldurduğum suyu kana kana içiyordu..
Yaz aylarında tüm hayvan dostlarımız suya daha bir iştahlıydı, bizler gibi..
Vücutlarında ter bezi olmadığından ve ağızları fazlasıyla kuruyordu, dolayısıyla onların suya gereksinimi bizden çok daha fazlaydı üstelik..
Rıfkıcan, Bekir_tekir, Şakir ile Miyacan da (bunlar ise dost kedilerimiz) yakın çevrede olduklarından bu sabah hareketliliğimi ve ayak seslerimi ve duyduklarından olsa gerek hemen koşup geldiler..
Mama kapları ayrıydı her birinin, boyutları aynı, renkleri farklı, ancak yanyana dizili hepsi..
Hangi kap, kime aittir, onlar şaşırmaz, iyi bilirler..
Aralarında mevcut olan yumuşak_sert bir hiyerarşi de sözkonusu..
Mamalar konuldu ayrı ayrı kaplarına, ortak su kapları ise onun hemen yakınına.. Sulh içinde yanyana üç kuyruk, üç kap önünde yemeğe koyuldular..
Güneş, ılık yüzünü ilk kez gösterdi yan tepelerden.. Yeniden bir kez daha..
Ortalık daha da aydınlandığından çevredeki kuşların neşeli şakıması arttı..
Yeni bir gün başlıyordu..
"Herkes için hayırlı bir gün olsun" diye geçirdim içimden..
Esenlik diledim..
TÜM YAZILARI
- Duygularını mas etmiş, muktedir kadın: Kösem Sultan (21 Kasım 2015 Cumartesi)
- Üçüncü perde (09 Eylül 2015 Çarsamba)
- Ve şifremiz çözüldü; 'Dayanışma' (23 Temmuz 2015 Perşembe)
- Emperyalizmin geçmişi ya da mâkuz talihi (04 Haziran 2015 Perşembe)
- Muhafazakâr..! (03 Haziran 2015 Çarsamba)
- Almanya'nın 'Anayasay'ı Koruma Örgütü' (26 Şubat 2015 Perşembe)
- Direnç kırıcıları (22 Ocak 2015 Perşembe)
- Soğuk Duş... (15 Ocak 2015 Perşembe)
- Ekonomi tıkır mıkır (10 Ocak 2015 Cumartesi)
- Emperyalin oyunu (24 Aralık 2014 Çarsamba)
- Emperyalizmin zokası ve altın vuruşumuz (27 Ekim 2014 Pazartesi)
- Kaybolup gitmeden kuşlar... (09 Ekim 2014 Perşembe)
- Körler ve sağırlar (12 Nisan 2014 Cumartesi)
- Muhalif duruş revizyona muhtaç (11 Nisan 2014 Cuma)
- Zehirli gıdalar (10 Şubat 2014 Pazartesi)
- Bumerang..! (08 Ocak 2014 Çarsamba)
- Süper güç, süper sona yaklaştı (08 Aralık 2013 Pazar)
- Issızlık ve Sığlık (20 Kasım 2013 Çarsamba)
- Büyük resmi görebilmek, büyük plânı anlamak demek.. (22 Ekim 2013 Salı)
- Eş_Şek Analizi: Aslımızdan Kurtulmalıyız..!! (20 Ekim 2013 Pazar)
- Dizi Dizi İnciler.. Hadi Size İyi Uykular.. (18 Ekim 2013 Cuma)
- Doğa adına suç duyurusu (03 Ekim 2013 Perşembe)
- Hugo Chavez’in ardından.. (28 Eylül 2013 Cumartesi)
- İntihar Olaylarındaki Trajik Artış! (11 Eylül 2013 Çarsamba)
- Ülkemde evlilikle ilgili çarpıcı gerçekler (23 Ağustos 2012 Perşembe)
- Dizi dizi inciler, tatlı rüyalar (12 Ağustos 2012 Pazar)
- Sütü bozukluk...! (27 Temmuz 2012 Cuma)
- KATA_KULİ (11 Mayıs 2012 Cuma)
- "Eş_şek analizi: "Aslımızdan kurtulmalıyız!!" (18 Nisan 2012 Çarsamba)
- Dostum Topaç (05 Mart 2012 Pazartesi)
- Tarım tarumar ve yaban ellere teslim (27 Şubat 2012 Pazartesi)
- Doğa adına suç duyurusu (15 Şubat 2012 Çarsamba)
- Dizi emekçilerinin suçu ne? (15 Ocak 2012 Pazar)
- NO WAY..!! (17 Aralık 2011 Cumartesi)
- Yeni Dünya sömürü düzeneği (28 Kasım 2011 Pazartesi)
- Kendi kendini kerten-kele, kendi kendisini tüketirken Türkiye (25 Haziran 2011 Cumartesi)
- Kendisini tüketen Türkiye (11 Mayıs 2011 Çarsamba)
- "Bin Ladin gider, bir Ladin daha itinayla getirilir" (05 Mayıs 2011 Perşembe)
- MateryalİSTANBUL.. (30 Nisan 2011 Cumartesi)
- Psikolojik harekat bir yana, asıl tehlike biyolojik harekatta..!! (22 Nisan 2011 Cuma)
- Dizi dizi inciler hadi size iyi uykular (10 Nisan 2011 Pazar)
- Büyük resmi görebilmek, büyük planı anlamak demek.. (26 Mart 2011 Cumartesi)
- Yaşasın.. Bizim de Fukuşima'larımız olceek!! (18 Mart 2011 Cuma)
- Kuşlar kaybolup gitmeden (05 Mart 2011 Cumartesi)
- Dert çokk.. Derman yok!! (10 Şubat 2011 Perşembe)
- "Mutsuzlar cenneti"nden.. (06 Şubat 2011 Pazar)
- Organize korku imparatorluğu (07 Kasım 2010 Pazar)
- Teknoloji bile kirletilmedi mi? (06 Kasım 2010 Cumartesi)
- Hastalıklı sağlık sistemimiz (01 Eylül 2010 Çarsamba)
- Ne zamana kadar gizleyebilirsiniz ki gerçeği? (16 Temmuz 2010 Cuma)
- Karadeniz ''şantiye'' bölgesi (14 Temmuz 2010 Çarsamba)
- "Aşk-ı vatan" (29 Haziran 2010 Salı)
- CHP'nin yeni MYK üyelerinden doğal beklentiler (28 Haziran 2010 Pazartesi)
- SOL'un temel sorunu (17 Mayıs 2010 Pazartesi)
- Teknolojik işsizlik (16 Mayıs 2010 Pazar)
- Hapı yutmadan prospektüsü okumadınız mı? (10 Nisan 2010 Cumartesi)
- Zaman paradoksumuz (10 Mart 2010 Çarsamba)
- Türkan Saylanlara neden ihtiyacımız var? (08 Mart 2010 Pazartesi)
- İntihar olaylarındaki trajik artış (24 Şubat 2010 Çarsamba)
- Domuz ekonomisi (27 Ocak 2010 Çarsamba)
- Genç yaşlılarımız… (23 Ocak 2010 Cumartesi)