Yoksa biz fuhuş bataklığında mı yaşıyoruz?

info@haberdukkani.com 15 Aralık 2013 Pazar

Suriye'deki iç savaştan canını kurtarmak için kaçıp Türkiye'ye sığınan çaresiz bırakılmış insan yığınlarının yaşamsal gereksinimlerini "tek başına" karşılamak zorunda bırakılan Türkiye'de insanlığın yüzünü kızartan gelişmeler yaşanıyor.

İstanbul'un hemen hemen her semtinin cadde ve meydanlarında Suriyeli çaresizleri gelip geçenlerden yardım dilenirken görmek insanı yerin dibine sokuyor.

Kadınların alabildiğine istismar edildiği gece alemlerinde Suriyeli kadınları pazarlayan, bu çaresizlik içindeki talihsizlerin sırtından kazanç elde etmeyi meslek edinmiş çetelerin varlığını polisin düzenlediği fuhuş operasyonlarının medyaya yansıyan haberlerinden öğreniyoruz.

Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökhan'ın medyaya yansıyan anlatımları, "sınırda fuhuş bataklığı"na sürüklenen çaresiz bırakılmış Suriyeli kadın sayısının on binlere ulaştığını gözler önüne seriyor.

Türkiye'deki fuhuş bataklığı "global" bir hal aldı. Ruslar, Suriyeliler başta olmak üzere bir çok ülkeden Türkiye'ye gelen yabancı kadınların bu bataklığın içine düştükleri ortada. Öyle ki; polis fuhuş operasyonlarına yetişemiyor! Nereyi basacak, kimleri toplayacak, hangi birisini yasal zemin üzerinde çözecek?

Bir de madalyonun bir başka yüzü var: Evlilik!

Türkiye'ye gelip yerleşmiş ve evlenmiş bütün yabancı kadınlara mal edilemeyecek bir ince çizgi.. Çok hassas ve ucu açık bir konu.

Yabancı uyruklu kadınları Türkiye'ye getirip evlendiren çetelerin varlığı da resmi kurumların belgelerinde yer alıyor.

Arz ve talep doğrultusunda yürüyen, "özel yaşam dokunulmazlığı" zırhıyla sarmalanmış, dünyanın en eski mesleği ile hiçbir ülke baş edemiyor.

Sanıldığından çok daha yaygın ve fuhuştan bile daha sakıncalı bir başka gerçek ise: "swinger" rezaletleri! İşin bu yönü tam anlamıyla "yorgan altı" bir konu durumunda ve anlatılacak gibi de değil! Korkunç bir felakete sürüklendiğimiz gün gibi ortada duruyor. Fakat bu rezaletin boyutları ilgililer kadar toplum bireylerinin de aklına başından aldığı için, bu konu hakkında herkes suspus kalıyor. Üç maymunu oynuyor. Bakalım bu durm ne kadar daha böyle sürüp gidecek? Her halde bir önlem alınacaktır. Zira geleceğimizi tehdit eden bu skandal yaşam biçimi, toplum olarak uçuruma yuvarlanmamıza neden olacak boyuta ulaşmış durumda.

Aileden sorumlu bakanlık, "genelevleri kapatabilmek" için çareler ararken, umarız ki; swinger rezaleti"ni de görmezden gelmez. Bu alemin bir de "sentetik narkotik" kullanım yaygınlığı var ki; durum gerçekten de evlere şenlik!

Yoksa bizler aslında büyük bir fuhuş bataklığının içine düşmüş "temiz toplum" öyküsünün zerrecikleri miyiz?